Tom sana yardım etmek için görevlendirilecek.
- Tom will be assigned to assist you.
Onlar bize yardım etmek için geldiler.
- They came to our assistance.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.
- I would like you to assist me with my gardening.
Mobilyayı taşımada ona yardım ettim.
- I assisted her in moving the furniture.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
- Have you ever shown your scar to someone?
Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
- Don't lend money to someone who can't have a morning erection.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
Yardımımıza ihtiyacın var mı?
- Do you need our assistance?
Sana yardımcı olmak için buradayım.
- I'm here to assist you.
İdrar şişesi ile tuvalete gidecek birisine yardımcı olmak için teknik terminoloji nedir?
- What's the technical terminology for assisting someone to go to the toilet with a urine bottle?