to contend in battle, war, engage, resist

listen to the pronunciation of to contend in battle, war, engage, resist
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to contend in battle, war, engage, resist в Английский Язык Турецкий язык словарь

fight
{f} kavga etmek

Seninle kavga etmek istemiyorum. - I don't want to fight you.

Kavga etmek benim tarzım değildir. - Fighting isn't my style.

fight
{f} savaşmak

Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu. - Americans simply had no desire to fight.

Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir. - A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.

fight
{i} dövüş

Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı. - They knew they must fight together to defeat the common enemy.

Onlar dövüşmeyi reddetti. - They refused to fight.

fight
{i} kavga

Tom'u kışkırtan kavgaları durdurmalısın. - You need to stop provoking fights with Tom.

Neden kavga ettiklerini bilmiyorum. - I don't know why they are fighting.

fight
{i} uğraşma
fight
döğüşmek

Sizinle döğüşmekten usandım. - I'm tired of fighting with you.

İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı. - Rebel forces prepared to fight.

fight
uğraş
fight
boğuşmak
fight
savaş

Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu. - Americans simply had no desire to fight.

Malzemeler olmadan, onun ordusu çok uzun savaşamadı. - Without supplies, his army could not fight very long.

fight
tartışmak
fight
savaşım

Ben kendi savaşımı veriyorum. - I fight my own battles.

fight
{f} (fought)
fight
{f} savaş vermek
fight
muharebe
fight
defetmek
fight
{f} uğraşmak
fight
fight it out mücadele yoluyla hesabını görmek
Английский Язык - Английский Язык
{v} fight
to contend in battle, war, engage, resist

    Расстановка переносов

    to con·tend in battle, war, engage, re·sist

    Произношение

Избранное