to cause (someone) to feel unusually alarmed or delighted

listen to the pronunciation of to cause (someone) to feel unusually alarmed or delighted
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to cause (someone) to feel unusually alarmed or delighted в Английский Язык Турецкий язык словарь

surprise
sürpriz

Ne güzel bir sürpriz! - What a nice surprise!

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

surprise
şaşkınlık

O, şaşkınlıkla bana baktı. - He looked at me in surprise.

Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar. - After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.

surprise
şaşkınlık uyandırmak
surprise
hayret uyandırmak
surprise
birini şaşırtmak
surprise
bir yere baskın yapmak
surprise
birini gafil avlamak
surprise
{f} hayret ettirmek
surprise
baskın yapmak
surprise
beklenmedik anda yakalamak
surprise
{i} baskın

Ordumuz kırallığa baskın yaptı. - Our army took the kingdom by surprise.

surprise
{f} oyuna getirmek
surprise
{f} (birine) sürpriz yapmak; (birini) şaşırtmak
surprise
(isim) sürpriz, baskın, hayret, şaşkınlık
surprise
beklenmedik

Ne beklenmedik bir sürpriz! - What an unexpected surprise!

Bu beklenmedik bir sürpriz. - This is an unexpected surprise.

surprise
birden karşısına çıkarmak
surprise
surprise package içinden umulmadı
surprise
{i} sürpriz; şaşkınlık; hayret
surprise
{f} sürpriz yapmak

Ona sürpriz yapmak istedim. - I wanted to surprise her.

Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım. - In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.

Английский Язык - Английский Язык
surprise

It surprises me that I owe twice as much as I thought I did.

to cause (someone) to feel unusually alarmed or delighted

    Расстановка переносов

    to cause (someone) to feel u·nu·su·al·ly alarmed or de·light·ed

    Произношение

Избранное