to become audible suddenly

listen to the pronunciation of to become audible suddenly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to become audible suddenly в Английский Язык Турецкий язык словарь

break
kırmak

Peter vazoyu kırmak niyetinde değildi. - Peter didn't intend to break the vase.

Kilidi kırmakta zorlanmadım. - I had no difficulty breaking the lock.

break
mola

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum. - I slept a little during lunch break because I was so tired.

Onlar şu anda bir mola veriyorlar. - They're having a break at the moment.

break
ortalık ağarmak
break
dağıtmak
break
(Bilgisayar) çık

Tom, yataktan dışarı fırladı, bazı giysiler giyiverdi, kahvaltı yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı. - Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes.

Savaş çıksa ne yaparsın? - What would you do if war were to break out?

break
şafak atmak
break
yıkmak

Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir. - We must work hard to break down social barriers.

break
kırılma

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everyone has a breaking point.

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everybody has a breaking point.

break
çözmek
break
çatlatmak
break
kırma

Peter vazoyu kırmak niyetinde değildi. - Peter didn't intend to break the vase.

Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu. - Tom didn't want to break Mary's heart.

break
dizginlemek
break
bitmek
break
açmak
break
değişiklik
break
kesme bitir/kes
break
{f} batmak
break
sona erdirmek
break
kes,v.kır: n.aralık
break
parçalamak

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır. - A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

Английский Язык - Английский Язык
break

Like the crash of thunderbolts , the sound of musquetry broke over the lawn, .

to become audible suddenly

    Расстановка переносов

    to be·come au·di·ble sud·den·ly

    Турецкое произношение

    tı bîkʌm ädıbıl sʌdınli

    Произношение

    /tə bəˈkəm ˈädəbəl ˈsədənlē/ /tə bɪˈkʌm ˈɑːdəbəl ˈsʌdənliː/
Избранное