Babası geçen sene ölmüş.
 - His father died last year.
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
 - This is the hotel where we stayed last year.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
 - There was a castle here many years ago.
O üç yıldır Japonya'da.
 - He has been in Japan for three years.
Benim babam sadece on beş yaşında.
 - My father is only fifteen years old.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
 - When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
Her zaman gelecek yıl vardır.
 - There's always next year.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
 - Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
 - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
 - We have a lot of snow at this time of the year.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
 - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
 - Tom had a rough time last year.
Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri.
 - Boston is just one of the cities I visited last year.