that can fly

listen to the pronunciation of that can fly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение that can fly в Английский Язык Турецкий язык словарь

flying
{i} uçma

Trenle seyahat etmeyi uçmaya tercih ederim. - I prefer traveling by train to flying.

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

flying
uçuş

Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı. - The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.

Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur. - Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.

flying
uçan

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm. - I saw a flock of birds flying aloft.

Dün gece uçan bir UFO gördü. - He saw a UFO flying last night.

flying
kısa süreli
flying
havacılık
flying
{f}

Yarın Los Angeles'a uçuyoruz. - We are flying to Los Angeles tomorrow.

Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm. - I saw a flock of birds flying aloft.

flying
{s} hızla geçen
flying
{i} uçak kullanma
flying
{i} uçma, uçuş; uçurma
flying
{s} havacılıkla ilgili
flying
flying buttress duvar dirseği
flying
{s} savrulan
flying
{s} dalgalanan
flying
{s} kısa
flying
(sıfat) uçan, uçuş, savrulan, dalgalanan, kısa, acele, hızla geçen, geçici
flying
istinat kemeri
flying
{s} geçici
flying
payanda
flying
tayyarecilik
Английский Язык - Английский Язык
flying

flying fox.

that can fly

    Расстановка переносов

    that Can fly

    Турецкое произношение

    dhıt kın flay

    Произношение

    /ᴛʜət kən ˈflī/ /ðət kən ˈflaɪ/
Избранное