Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Tom müzik çalışmayı sever.
- Tom loves studying music.
Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı.
- In retrospect, Tom wishes he had spent more time studying.
Tom çalışarak çok zaman harcar.
- Tom spends a lot of time studying.
Niçin çok İngilizce çalışıyorsun?İngilizce öğretmeni olmak için.
- Why are you studying English so hard? To be an English teacher.
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.