simultaneously.

listen to the pronunciation of simultaneously.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение simultaneously. в Английский Язык Турецкий язык словарь

at the same time
aynı zamanda

Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı. - In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.

Hepiniz aynı zamanda konuşmayın. - Don't all speak at the same time.

at the same time
bununla birlikte
at the same time
bununla beraber
at the same time
aynı anda

Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi. - Everybody in the building headed for the exits at the same time.

Tom ve Mary her ikisi de aynı anda konuşmaya başladı. - Tom and Mary both started talking at the same time.

simultaneously
eş zamanlı
simultaneously
eşzamanlı bir şekilde
simultaneously
aynı anda

Her şey aynı anda oldu. - Everything happened simultaneously.

Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum. - I am writing a book in several languages, and I simultaneously publish it on Tatoeba's screens all over the world.

simultaneously
aynı zamanda

O bir bilim adamı ve aynı zamanda bir müzisyen. - He is a scholar and a musician simultaneously.

simultaneously
birlikte
simultaneously
hep beraber
Simultaneously
simültane
at one time
bir zamanlar

Bir zamanlar, her sabah koşardım. - At one time, I used to go jogging every morning.

Bir zamanlar Amerika'da birçok köle vardı. - At one time there were many slaves in America.

simultaneously
es zamanlı
at the same time
yine de
simultaneously
(zarf) aynı anda
Английский Язык - Английский Язык
simultaneously.

    Расстановка переносов

    si·mul·ta·ne·ous·ly

    Видео

    ... simultaneously. ...
    ... appearing simultaneously around the world. ...
Избранное