sichtbar werdend

listen to the pronunciation of sichtbar werdend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sichtbar werdend в Английский Язык Турецкий язык словарь

rising
{s} yükselen

Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir. - Social unrest may come about as a result of the endless rising of prices.

Yükselen bir gelgit tüm tekneleri kaldırır. - A rising tide lifts all boats.

rising
{s} doğan

Doğu doğan güneşle aydınlandı. - The east was brightened by the rising sun.

Yarın erken kalkarsan, doğan güneşi görebilirsin. - If you get up early tomorrow, you can see the rising sun.

rising
{s} gitgide yükselen
rising
baş kaldırma
rising
isyan
rising
{f} yüksel

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu. - In September, 1929, stock prices stopped rising.

rising
ayaklanma
appearing
görünen

Ağaçlarda görünen sarı, kırmızı ve kahverengi yapraklar sonbaharın ilk işaretidir. - The yellow, red and brown leaves appearing on the trees are the first sign of autumn.

Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır. - All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.

rising
{i} yükseliş

Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu. - In September, 1929, stock prices stopped rising.

rising
{i} doğma

Doğuda güneş doğmak üzereydi. - The sun was on the point of rising in the east.

rising
{i} ucu sararmış sivilce
rising
{i} yükselme

Maliyetler yükselmeye devam etti. - The costs kept rising.

Kime oy verirsen ver, fiyatlar yükselmeye devam edecek. - Whoever you vote for, prices will go on rising.

rising
rise kalk/yüksel
rising
{i} şişlik
rising
yaklaşık/yükselen
rising
{i} çıkış
rising
{i} şiş
rising
{i} doğuş
Немецкий Язык - Английский Язык
rising
appearing
manifesting
croping out
outcroping
sichtbar werdend
Избранное