showing favoritism

listen to the pronunciation of showing favoritism
Английский Язык - Турецкий язык

Определение showing favoritism в Английский Язык Турецкий язык словарь

partial
{s} taraflı

Oyun sadece taraflı bir başarıydı. - The play was only a partial success.

Tarafsızlık bile taraflıdır. - Even impartiality is partial.

partial
kısmi

Üç tip güneş tutulması vardır: toplam, kısmi ve halka şeklinde. - There are three types of a solar eclipse: total, partial, and annular.

Tom sadece kısmi sorumluluk kabul etti. - Tom only accepted partial responsibility.

partial
kısma ait
partial
{s} kısmi; kısmen etkili
partial
bölümlü

Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir. - Lunar eclipses can be total or partial.

partial
{s} tam olmayan
partial
bölümsel
partial
düşkün

Çikolatalı keke düşkündür. - She is partial to chocolate cake.

Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir. - That teacher tends to be partial to female students.

partial
tikel
partial
(İnşaat) kasmi
partial
yanlı/kısmi
partial
kısmen etkili olan
partial
meyilli

O, tatlılara meyillidir. - She is partial to sweets.

partial
tarafgirlikle
partial
bir tarafı tutarak
partial
taraf tutan
partial
(Tıp) Tam olmayan, bütününü kapsamayan, kısmi
partial
partial eclipse astr
partial
tarafgir
Английский Язык - Английский Язык
unfair
partial
showing favoritism

    Расстановка переносов

    show·ing fa·vo·ri·ti·sm

    Турецкое произношение

    şōîng feyvırîtîzım

    Произношение

    /ˈsʜōəɴɢ ˈfāvərəˌtəzəm/ /ˈʃoʊɪŋ ˈfeɪvɜrɪˌtɪzəm/
Избранное