pron. specific male; to a specific male

Английский Язык - Турецкий язык

Определение pron. specific male; to a specific male в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

him

ona

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank loaned him 500 dollars.

him

(eril) onu

him

His veya Her Imperial Majesty

him

kendi

Kendisine Fransızca öğretti. - He taught himself French.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

him

eril onu

him

kendine

O, aynada kendine bakmadı mı? - Hasn't he looked at himself in a mirror?

Bazen büyük babam kendi başına bırakıldığında, kendi kendine konuşur. - Sometimes my grandfather talks to himself when left alone.

him

onu

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet him at the coffee shop.

Onu tanıdıkça daha çok seversin. - The more you know about him, the more you like him.

Английский Язык - Английский Язык

Определение pron. specific male; to a specific male в Английский Язык Английский Язык словарь

him

Расстановка переносов

pron. spe·cif·ic male; to a spe·cif·ic male