present participle of train

listen to the pronunciation of present participle of train
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of train в Английский Язык Турецкий язык словарь

training
eğitim

Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum. - I am training hard so that I may win the race.

Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var. - Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.

training
jimnastik ayakkabısı
training
antreman
training
eğitici
training
yetiştirim
training
(Ticaret) öğrenme
training
terbiye
training
antrenman

Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı. - Tom did weight training at a local gym.

Tom triatlon için antrenman yapıyor. - Tom is training for a triathlon.

training
{f} eğit

Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var. - Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.

Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın. - I think you should stick to your training schedule.

training
{i} egzersiz
training
{i} çalışma

Tom ağırlık çalışması yapar. - Tom does weight training.

training
training seat çocuk için eğitici oturak
training
tahsil
training
go into training antrenman yapmak
training
(Askeri) EĞİTİM: Nazari ve tatbiki geliştirme esaslarının tümünü içine alan terim. Ayrıca bakınız: "advanced indivudual training", "advanced unit training", "basic combat training", "basic unit training" ve "combat arms training"
training
{i} staj süresi
training
çevir/eğitim gör/eğit
training
{i} çalıştırma

Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil. - No special training is needed to operate this machine.

Английский Язык - Английский Язык
training
present participle of train

    Расстановка переносов

    pres·ent par·ti·ci·ple of train

    Произношение

Избранное