present participle of to send

listen to the pronunciation of present participle of to send
Английский Язык - Турецкий язык

Определение present participle of to send в Английский Язык Турецкий язык словарь

sending
{i} gönderme

Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir. - Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.

Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur. - Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.

sending
(Bilgisayar) gönderilen
sending
(Bilgisayar) gönderirken

Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik. - We lost no time sending him to the hospital.

sending
(Bilgisayar) gönderiyor

Sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum. - I am sending you a birthday present by air mail.

Japonya 1912'den beri Olimpiyatlara atletler gönderiyor. - Japan has been sending athletes to the Olympics since 1912.

sending
(Bilgisayar) gönderiliyor
sending
yollama
sending
{f} gönder

Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur. - Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.

Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum. - I'm sending her to California.

sending
göndererek

Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü. - Mount Etna has erupted, sending lava and ash plumes into the Sicilian sky.

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

sending
{i} sevk
Английский Язык - Английский Язык
sending
present participle of to send

    Расстановка переносов

    pres·ent par·ti·ci·ple of to send

    Произношение

Избранное