O benim en sevdiğim deyiş.
- That's my favorite saying.
Japoncada benzer bir deyişiniz var mı?
- Do you have a similar saying in Japanese?
Zamanın para olduğunu söylemeye gerek yok.
- It goes without saying that time is money.
Hiçbir şey söylemeden uzun bir süre konuşmak mümkündür.
- It is possible to talk for a long time without saying anything.
Jack, Mary'nin Tom'u kendi elleriyle öldürmesini istedi ama Mary henüz hazır olmadığını söyleyerek itiraz etti.
- Jack wanted Mary to kill Tom with her own hands, but Mary objected saying she was not ready yet.
Öyle bir şey söyleyerek beni terletiyorsun.
- You are making me sweat saying a thing like that.
Müvekkilim başka bir söz söylemiyor.
- My client isn't saying another word.
Galiba sen bugün söylediğim bir sözü anlamıyorsun.
- You probably don't understand a word I'm saying today.
Ben onun öyle söyleyişini hatırlıyorum.
- I recollect his saying so.
O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.
- He began by saying that he would not speak very long.
O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi.
- He sent me a letter saying that he'd arrive at ten tomorrow morning.
Bu atasözü aniden popüler oldu.
- This saying suddenly became popular.
Atasözünde dendiği gibi; söz gümüşse, sükut altındır.
- As the saying goes: Speech is silver, silence is gold.
En sevdiğin özdeyiş nedir?
- What's your favorite saying?