present participle of say

listen to the pronunciation of present participle of say
الإنجليزية - التركية

تعريف present participle of say في الإنجليزية التركية القاموس.

saying
laf
saying
deyiş

O benim en sevdiğim deyiş. - That's my favorite saying.

Deyiş bize oldukça tanıdık. - The saying is quite familiar to us.

saying
{i} söyleme

Hiçbir şey söylemeden uzun bir süre konuşmak mümkündür. - It is possible to talk for a long time without saying anything.

Aynı şeyi söylemenin çok daha iyi ve kısa bir yolu yok mu? - Isn't there a much better and shorter way of saying the same thing?

saying
söyleyerek

Öyle bir şey söyleyerek beni terletiyorsun. - You are making me sweat saying a thing like that.

Meşgul olduğunu söyleyerek ricamı reddetti. - He declined my request, saying that he was busy.

saying
söz

Sen hiç yalan söyleme hırsızlığa götürür sözünü duydun mu? - Have you ever heard the saying: Lying leads to thieving?

Tom bir söz söylemeden ayrıldı. - Tom left without saying a word.

saying
{i} söyleyiş

Ben onun öyle söyleyişini hatırlıyorum. - I recollect his saying so.

saying
{f} söyle

O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi. - He sent me a letter saying that he'd arrive at ten tomorrow morning.

Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer - It goes without saying that honesty is the key to success.

saying
say de
saying
{i} özlü söz
saying
{i} atasözü

Galler'de, bir atasözümüz var. - In Wales, we have a saying.

Bu atasözü aniden popüler oldu. - This saying suddenly became popular.

saying
tabir
saying
darbımesel
saying
{i} özdeyiş

En sevdiğin özdeyiş nedir? - What's your favorite saying?

الإنجليزية - الإنجليزية
saying
present participle of say
المفضلات