Определение powerfully, forcibly, fully, eagerly в Английский Язык Турецкий язык словарь
- strongly
- pek
- strongly
- fazla
- strongly
- çok
Bunun hakkında çok güçlü hissettiğini fark etmedim.
-I didn't realize you felt so strongly about this.
Ben o konuda kendimi çok güçlü hissediyorum.
-I feel very strongly about it.
- strongly
- kuvvetlice
- strongly
- kuvvetle
Mariko'nun anne babası, onun bir Amerikalı ile evlenmesine kuvvetle karşılar.
-Mariko's parents are strongly opposed to her marrying an American.
Kendinize başka bir avukat bulmanızı kuvvetle öneriyorum.
-I strongly suggest that you get yourself another lawyer.
- strongly
- fazlasıyla
- strongly
- sertçe
- strongly
- şiddetle
Senatör Hoar şiddetle antlaşmaya karşı konuştu.
-Senator Hoar spoke strongly against the treaty.
John Rutledge şiddetle karşı çıktı.
-John Rutledge disagreed strongly.
- strongly
- son derece
Onun yalan söylediğinden son derece şüphelendim.
-I strongly suspected that he had been lying.
Son derece büyükannesine benzer.
-She strongly resembles her grandmother.
Связанные Термины
Определение powerfully, forcibly, fully, eagerly в Английский Язык Английский Язык словарь
- {a} strongly