paylaştırıcı

listen to the pronunciation of paylaştırıcı
Турецкий язык - Английский Язык
(İnşaat) divider
server
paylaş
{f} shared

I shared my room with sysko. - Ben odamı sysko ile paylaştım.

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

paylaş
divvy up
paylaş
{f} sharing

Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation. - Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum.

Nakido is a file sharing platform. - Nakido bir dosya paylaşım platformudur.

paylaş
{f} share

I share the room with my sister. - Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.

Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband. - Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.

paylaştırıcı
Избранное