Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
- Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
- The central nervous system consists of four organs.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
- Tom was named the head of the organization after the director retired.
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.
Rüşvet güç örgütleri ile birlikte ortaya çıkan bir şeydir.
- Bribes are something that arises in conjunction with power organizations.
Tom bu örgütün bir üyesidir.
- Tom is a member of this organization.
Bu kuruluşun bir üyesidir.
- She is a member of this organization.
Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor.
- The World Health Organization says alcohol abuse is the third leading cause of death and disability in the world.
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.
Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
- Have you heard anything about the organization?
Organizasyon başarısız oldu.
- The organization failed.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
Bu tek hücreli bir organizmadır.
- That is a unicellular organism.
Hastalık, organizmanızı zayıf düşürdü.
- The sickness has weakened your organism.
Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.
- The small company was taken over by a large organization.
Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
- Have you heard anything about the organization?
Bu organizasyon yüz on bir yıl önce kuruldu.
- This organization was founded one hundred and eleven years ago.
Sen çok tertipli değilsin, değil mi?
- You aren't very organized, are you?
Tom çok tertipli değildi.
- Tom wasn't very organized.
Tom oldukça düzenli, değil mi?
- Tom is quite organized, isn't he?
Tom düzenli görünüyor.
- Tom seems to be organized.
Organik gıda genellikle daha pahalıdır.
- Organic food is usually more expensive.
Tom sadece organik gıda yer.
- Tom only eats organic food.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Yeni yasa birazcık organize suçu kapsamalıdır.
- The new law should take a bite out of organized crime.
Evleri Feng Shui'ye göre düzenlendi.
- Their house is organized according to Feng Shui.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
Uzaydan görülebilen Great Barrier Reef, canlı organizmalar tarafından yapılan dünyadaki en büyük yapıdır.
- Visible from space, the Great Barrier Reef is the largest structure on Earth made by living organisms.
Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir.
- The public's fascination with organized crime is very disturbing.
Wearing a motorcycle helmet is optional in Pennsylvania, but that's no reason for Ben Roethlisberger to go out and practise his organ donor technique.
Georgie Fame plays all types of keyboards including electric piano, organ, and Hammond organ.
According to a recent survey by Jupiter Research, 80 percent of Web users get information from organic search results.
Most types of German field divisions include an organic reconnaissance battalion, and the remainder have strong reconnaissance companies.
The organization of the book is as follows.
Your work desk is so neat and tidy - I've never met someone so organized before!.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
Have you heard anything about the organization?
- Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
What kind of research does the organization do?
- Organizasyon ne tür araştırma yapar?
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
What is the largest organ in the human body? The answer may surprise you.
- İnsan vücudundaki en büyük organ nedir? Cevap sizi şaşırtabilir.
The brain is the most complex organ in the body.
- Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
- Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.
Tom got a transplant.
- Tom organ nakli oldu.
... - ( "Charge" plays on organ ) - GOT ANY REQUESTS? ...