of lie, to tell a falsehood

listen to the pronunciation of of lie, to tell a falsehood
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of lie, to tell a falsehood в Английский Язык Турецкий язык словарь

lying
{i} yalan söyleme

Tom yalan söylemekten hiçbir vicdan azabı çekmiyordu. - Tom had no qualms about lying.

Jack asla yalan söylemediğini söyledi fakat yalan söylüyordu. - Jack said he had never told a lie, but he was lying.

lying
{i} yalancılık
lying
{i} yatış
lying
bulunan
lying
yatma

Bütün gün yatakta yatmaktan usandım. - I got tired of lying in bed all day.

lying
uzanan
lying
yatan

Otun üstünde yatan köpek benimdir. - The dog lying on the grass is mine.

Çimde yatan vahşi hayvanları görebiliriz. - We can see wild animals lying in the grass.

lying
(Tıp) 1.Doğum, çocuk doğurma
lying
lie yat/yalan söyle
lying
lying to faça edip yatma
lying
{i} yatacak yer
lying
(Askeri) YALANCI, YALANCILIK
lying
(Tıp) Lohusalık. (Bakınız: Child-bed)
lying
yatacaklying çocuk doğurma
lying
uzanma

Kyoko, çimde uzanmaktadır. - Kyoko is lying on the grass.

Uzanmadığını biliyorum. - I know you're not lying.

Английский Язык - Английский Язык
lying
of lie, to tell a falsehood
Избранное