I saw a young man lying on the bench under the cherry tree in the park.
- Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
Tom noticed a drunk lying in the street.
- Tom sokakta yatan bir sarhoşu fark etti.
I often go yachting on weekends.
- Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.
Our yacht club has ten members.
- Yat kulübümüzün on üyesi vardır.
You look pale. You had better lie down in bed at once.
- Solgun görünüyorsun. Derhal yatağa uzansan iyi olur.
Do you need to lie down?
- Yatmamız gerekiyor mu?
Mary is a promiscuous woman.
- Mary herkesle yatan bir kadındır.
What time do you usually go to bed?
- Genellikle ne zaman yatarsın?
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.