of climb

listen to the pronunciation of of climb
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of climb в Английский Язык Турецкий язык словарь

climbing
{i} tırmanış

Tom kaya tırmanışına gitti. - Tom went rock climbing.

Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık. - After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.

climbing
tırmanan

Ağaca tırmanan bazı maymunlar gördüm. - I saw some monkeys climbing the tree.

climbing
tırmanarak

Duvardan tırmanarak hapishaneden kaçtı. - He escaped from prison by climbing over a wall.

climbing
tırmanıcı

O, dağ tırmanıcılığına alışkındır. - He's used to mountain climbing.

O, dağ tırmanıcılığına alışkındır. - He's accustomed to mountain climbing.

climbing
{f} tırman

Ben dağlara tırmanmayı severim. - I like climbing mountains.

Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz. - Those shoes won't do for climbing.

climbing
tirman
climbing
tırman(mak)
climbing
{i} artış
climbing
{i} tırmanma

Ben dağlara tırmanmayı severim. - I like climbing mountains.

John o bir öğrenci iken sıklıkla dağa tırmanmaya giderdi. - John would often go mountain climbing when he was a student.

climbing
{i} dağcılık

Hemen her hafta sonu dağcılık yapmaya gideriz. - We go mountain climbing almost every weekend.

Dağcılıkla ilgileniyorum. - I am interested in mountain climbing.

Английский Язык - Английский Язык
climbing
of climb

    Турецкое произношение

    ıv klaym

    Произношение

    /əv ˈklīm/ /əv ˈklaɪm/

    Видео

    ... they watch the song climb the chart. ...
    ... climb ever higher toward the heavens. ...
Избранное