lücke

listen to the pronunciation of lücke
Немецкий Язык - Турецкий язык
n {'lükı} e delik; boşluk; eksiklik
[die] gedik, boşluk; eksiklik, noksan
boşluğu
Английский Язык - Турецкий язык

Определение lücke в Английский Язык Турецкий язык словарь

break
kırmak

Peter vazoyu kırmak niyetinde değildi. - Peter didn't intend to break the vase.

Tom kapıyı kırmak için uğraşmaya başladı. - Tom began trying to break down the door.

break
mola

Onlar şu anda bir mola veriyorlar. - They're having a break at the moment.

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum. - I slept a little during lunch break because I was so tired.

break
ortalık ağarmak
break
dağıtmak
break
(Bilgisayar) çık

Savaş çıksa ne yaparsın? - What would you do if war were to break out?

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı. - He took a walk before breakfast.

break
şafak atmak
break
yıkmak

Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir. - We must work hard to break down social barriers.

break
kırılma

Bambu eğildi ama kırılmadı. - The bamboo gave but did not break.

Bambu eğildi ama kırılmadı. - The bamboo bent but did not break.

break
çözmek
break
çatlatmak
break
kırma

Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol. - Please be careful not to break this vase.

Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu. - Tom didn't want to break Mary's heart.

break
dizginlemek
break
bitmek
break
açmak
break
değişiklik
break
kesme bitir/kes
break
{f} batmak
break
sona erdirmek
break
kes,v.kır: n.aralık
break
parçalamak

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır. - A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

Немецкий Язык - Английский Язык
break
void
lacuna
vacant space
gap

There are gaps between the boards in the box. If you fit them in snugly, you'll get more use out of the box. - Es sind Lücken zwischen den Brettern in der Kiste. Wenn du sie genau einpasst, kannst du die Kiste besser ausnutzen.

Saturn has at least 53 moons. Some of these moons orbit the planet within the rings, creating gaps in the rings. - Der Saturn hat mindestens 53 Monde. Einige davon umkreisen den Planeten innerhalb der Ringe, wodurch Lücken in denselben entstehen.

space
hiatus
Lücke (Halbleiter)
vacancy (semiconductors)
Lücke (in etwas)
breach (in something)
Lücke in der Gesamtnachfrage
aggregate deficiency in demand
Lücke in einem Minenfeld
minefield gap
Holzsichtschutzwand mit geschlossener Lattung / mit auf Lücke montierter Lattung
visual screen with horizontal boards
diagnostische Lücke
diagnostic window period
diagnostische Lücke
window period
die Lücke füllen
to take up the slack
ein Loch/ein Lücke ausbessern
to patch up <> something (hole/breach)
ein Loch/ein Lücke ausbessern
to patch something
ein Loch/ein Lücke ausbessernd
patching
ein Loch/ein Lücke ausbessernd
patching up
ein Loch/ein Lücke ausgebessert
patched
ein Loch/ein Lücke ausgebessert
patched up
eine Lücke im Zaun
a breach in the fence
inflatorische Lücke
inflationary gap
ohne Lücke
without a break
die Lücke
the gap