I'm not worried about comparisons.
- Karşılaştırmalar için endişelenmiyorum.
Comparisons are difficult.
- Karşılaştırmalar zordur.
Comparisons are difficult.
- Karşılaştırmalar zordur.
That's not a valid comparison.
- O geçerli bir karşılaştırma değil.
We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
Compare your translation with the one on the blackboard.
- Çevirini tahtada olanla karşılaştır.
You're comparing chalk and cheese!
- Sen tebeşir ve peyniri karşılaştırıyorsun!
I'm not comparing Tom to Mary.
- Tom'u Mary ile karşılaştırmıyorum.
Spring has come early this year compared with last year.
- Geçen yılla karşılaştırıldığında, bahar bu yıl erken geldi.
Your achievements cannot be compared with mine.
- Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.
Your analogy isn't correct.
- Senin karşılaştırman doğru değil.