in a terrible manner

listen to the pronunciation of in a terrible manner
Английский Язык - Турецкий язык

Определение in a terrible manner в Английский Язык Турецкий язык словарь

terribly
çok fena
in a manner
sanki
terribly
çok

Fadıl bir şeylerin çok yanlış olduğunu biliyordu. - Fadil knew that something was terribly wrong.

Çok üşüyorum. Sanırım nezle olacağım. - It's terribly cold. I think I'm going to catch a cold.

terribly
çok kötü
terribly
son derece

Bruce kız arkadaşı onu terk ettiğinde son derece üzülmüştü, ama kısa sürede atlattı. - Bruce was terribly upset when his girlfriend left him, but he soon got over it.

Çorba son derece sıcak. - The soup is terribly hot.

terribly
korkunç bir şekilde

O korkunç bir şekilde yanlış olurdu. - That would be terribly wrong.

Sami, Leyla'yı korkunç bir şekilde özlüyordu. - Sami missed Layla terribly.

terribly
müthiş
in a manner
bir şekilde
terribly
berbat/korkunç şekilde
terribly
berbat bir şekilde

Tom'a berbat bir şekilde muamele edilmişti. - Tom was treated terribly.

Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm. - My puppy died, and I'm terribly upset.

terribly
aşırı

Aşırı derecede pahalı. - It's terribly expensive.

Bu hafta her ikimiz için de aşırı yoğundu. - This week has been terribly busy for both of us.

Английский Язык - Английский Язык
terribly
in a manner
in a way, in a fashion
in a terrible manner

    Расстановка переносов

    in a ter·ri·ble man·ner

    Турецкое произношение

    în ı terıbıl mänır

    Произношение

    /ən ə ˈterəbəl ˈmanər/ /ɪn ə ˈtɛrəbəl ˈmænɜr/
Избранное