Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Tüm bu mallar ağır biçimde vergilendiriliyor.
- All these goods are heavily taxed.
Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor.
- Bill hates his father smoking heavily.
Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı.
- They could not set out because it snowed heavily.
Tom aşırı derecede nefes alıyordu.
- Tom was breathing heavily.
Tom aşırı derecede nefes alıyor.
- Tom is breathing heavily.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Bina yangında ağır şekilde hasar gördü.
- The building was heavily damaged by fire.
Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim.
- Tom has started coughing heavily and I'm worried about his health.
Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım.
- No matter how heavily it snows, I have to leave.