i̇tti̇ba'

listen to the pronunciation of i̇tti̇ba'
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Tabi' olma. Arkasından gitme. İtaat etme. Tebaiyyet ve imtisal etme.(Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzun reçetesi: İttiba-ı Kur'andır! M.)(Muhabbetullah, Sünnet-i Seniyyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor. Ne mutlu o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeye ittibaından hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeyi takdir etmeyip, bid'alara giriyor! L.)(Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa, Habibullah'a ittiba' edilecek. İttiba' edilmezse, netice veriyor ki, Allah'a muhabbetiniz yoktur! L.)
ittiba
Uyma, tâbî olma, arkasından gitme
ittibâ
(Osmanlı Dönemi) uyma, tâbî olma, arkasından gitme
İTTİBA
(Hukuk) Uyma