Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
Nothing worked for very long.
- Hiçbir şey çok uzun süre işlemedi.
Hah, your 'forbidden magics' aren't going to work with me!
- Hah, senin 'yasak büyüler'in bana karşı işlemeyecek!
We don't have time to process all this data.
- Tüm bu verileri işlemek için zamanımız yok.
I want to get that process going.
- O işleme başlamak istiyorum.
Tom wore a Christmas sweater embroidered with reindeer.
- Tom ren geyiği ile işlemeli bir Noel kazağı giydi.
Sex change operations are now tax-deductible.
- Cinsiyet değiştirme işlemleri artık vergiden düşülebilir.
I have a few questions about Tom's operation.
- Tom'un işlemi hakkında birkaç sorum var.
We don't have time to process all this data.
- Tüm bu verileri işlemek için zamanımız yok.
I must close this transaction within a week.
- Bu işlemi bir hafta içinde kapatmalıyım.
I have to close this transaction within a week.
- Bir hafta içinde bu işlemi kapatmak zorundayım.
You must be willing to commit to the program for at least a year.
- Programı işlemek için en az bir yıl istekli olmalısın.
You had just enough time to drive to Boston and commit the murder.
- Araçla Boston'a gitmek ve cinayeti işlemek için yeterli zamanın vardı.
This computer has a Pentium processor.
- Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes.
- Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
bu evrak işleme alındı.
How long will the procedure take?
- İşlem ne kadar sürecek?
This is the regular procedure.
- Bu normal bir işlemdir.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding.
- Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
No formal action was taken.
- Resmi bir işlem yapılmadı.
Layla launched a legal action to gain custody of her three children.
- Leyla, üç çocuğunun velayetini almak için yasal işlem başlattı.
I intend to hammer this idea into the student's heads.
- Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
İşleyen demir paslanmaz.
- İşlemeyen demir pas tutar.