The two main operations in calculus are the integral and the derivative.
- İntegral ve türev, kalkülüs'te iki ana işlemdir.
I have a few questions about Tom's operation.
- Tom'un işlemi hakkında birkaç sorum var.
We don't have time to process all this data.
- Tüm bu verileri işlemek için zamanımız yok.
Nowadays, cryptography is often used to make online communications and transactions more secure.
- Günümüzde, kriptografi genellikle online iletişim ve işlemleri daha güvenli yapmak için kullanılır.
This transaction was carried out in yen, rather than US dollars.
- İşlem ABD dolarından daha ziyade yenle gerçekleştirilmiştir.
You must be willing to commit to the program for at least a year.
- Programı işlemek için en az bir yıl istekli olmalısın.
He had to commit crime because he was starving.
- O açlıktan öldüğü için suç işlemek zorunda kaldı.
What I want is a word processor.
- İstediğim bir kelime işlemcisidir.
This computer has a Pentium processor.
- Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var.
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
Your plan didn't work.
- Senin planın işlemedi.
Nothing worked for very long.
- Hiçbir şey çok uzun süre işlemedi.
A tonsillectomy is a very simple procedure.
- Bir bademcik ameliyatı çok basit bir işlemdir.
There's a lot of red tape involved in this procedure.
- Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
I want to get that process going.
- O işleme başlamak istiyorum.
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
bu evrak işleme alındı.
Two more food processing plants closed down this month.
- Bu ay iki tane daha gıda işleme tesisi kapatıldı.
The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding.
- Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.
No formal action was taken.
- Resmi bir işlem yapılmadı.
Layla launched a legal action to gain custody of her three children.
- Leyla, üç çocuğunun velayetini almak için yasal işlem başlattı.
Tom wore a Christmas sweater embroidered with reindeer.
- Tom ren geyiği ile işlemeli bir Noel kazağı giydi.
I intend to hammer this idea into the student's heads.
- Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.
İşleyen demir paslanmaz.
- İşlemeyen demir pas tutar.