Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
 - The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.
Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu.
 - Tom could hear helicopters overhead.
Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi.
 - Tom pulled his cap down over his eyes.
Her şey bitmiş sayılmaz.
 - It ain't over till it's over.
Gösteri neredeyse bitmişti.
 - The performance was almost over.
Kızının ölümü üzerine ağladı.
 - He wept over his daughter's death.
Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar.
 - The quick brown fox jumps over the lazy dog.
Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
 - Mrs Klein is over 80, but she's still very active.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
 - I'm the type who likes to think things over very carefully.
Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır.
 - Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.
Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor.
 - Tom is reading over the contract right now.
300'ü geçkin insan tutuklandı.
 - Over 300 people were arrested.
I moved over to make room for him to sit down.