geçkin

listen to the pronunciation of geçkin
Турецкий язык - Английский Язык
past
elderly, past one's prime
past its prime, passé (flower)
overripe, overmature (fruit)
gone
faded
overage
over

Over 300 people were arrested. - 300'ü geçkin insan tutuklandı.

past: elliyi geçkin over fifty
elderly, not so young; (bitki) overripe
mellow
not so young
overripe
passe
geçkin kız
tabby
yaşı geçkin
overage
yaşı geçkin
overaged
Турецкий язык - Турецкий язык
Gereğinden çok olgun veya solmaya başlamış (bitki)
Gereğinden çok olgun veya solmaya başlamış
İhtiyarlamaya yüz tutmuş, yaşlanmış
Geçmiş
Geçmiş: "Sanki otuzunu geçkin kadın o değil!"- M. Yesarî
İhtiyarlamaya yüz tutmuş, yaşlanmış: "Cemile geçkin, kısa boylu, tombul, konuşkan bir kızdır."- N. Cumalı
geçkin
Избранное