herüber

listen to the pronunciation of herüber
Немецкий Язык - Турецкий язык
he'rü: bır beri(ye), bu yana
bu tarafa, bu yana, beri
{he'rü: bır} beri(ye), bu yana
bu yana
beri
Английский Язык - Турецкий язык

Определение herüber в Английский Язык Турецкий язык словарь

across
{e} karşısında

Otobüs durağı caddenin karşısında. - The bus stop is across the street.

İstasyonun karşısındaki kitabevi çok büyük. - The bookstore across from the station is very large.

across
boydan boya geç,-i karşıdan karşıya
across
öbür tarafa
across
karşıya

Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim. - I am able to swim across the river.

Nehir karşıdan karşıya elli yardadır. - The river is fifty yards across.

across
öbür yanında
across
karsıdan karsıya
across
çapraz

Caddenin çaprazlama karşısında bir mahalle bakkalı var. - There's a convenience store diagonally across the street.

across
bir yandan bir yana
across
i karşıdan karşıya
across
{e} içinden

Evin içinden hızla odasına fırladı ve arkasından kapıyı kapattı. - She darted across the house to her room and closed the door behind her.

Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim. - I'll take a shortcut across the garden.

across
edat ortasından
across
{e} öbür tarafında

Tom bankadan gelen caddenin öbür tarafında arabasında bekledi. - Tom waited in his car across the street from the bank.

across
(İnşaat) karşıdan karşıya

Ben nehri karşıdan karşıya yüzebildim. - I was able to swim across the river.

Nehri karşıdan karşıya yüzebilirim. - I am able to swim across the river.

across
edat çaprazvari
across
come across with dili istemeyerek vermek
across
across karşısı
across
{e} ortasından
Немецкий Язык - Английский Язык
over here

Please come over here. - Kommen Sie bitte mal herüber.

over
across
herüber gekommen
overcome
herüber kommen
to overcome
herüber kommend
coming over
Lachen hallte über den See (herüber).
Laughter echoed across the lake
Mein Cousin kommt nächste Woche aus Spanien herüber.
My cousin is coming over from Spain next week