hıçkırma

listen to the pronunciation of hıçkırma
Турецкий язык - Английский Язык
sobbing
hiccuping
sob

On entering the bedroom, she started sobbing. - Yatak odasına girerken, hıçkırmaya başladı.

(Fizyoloji) hiccup

Imagine that you started to hiccup and couldn't stop. - Hıçkırmaya başladığını ve onu durduramadığını hayal et.

Tom couldn't stop hiccuping. - Tom hıçkırmayı durduramadı.

s.o.b
hıçkırmak
hiccup
hıçkır
made a hiccup
hıçkır
{f} sob

She won't stop sobbing. - O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.

The girl who'd got lost sobbed as she said her name. - Kaybolan kız adını söylerken hıçkırarak ağladı.

hıçkır
{f} hiccup

Tom couldn't stop hiccuping. - Tom hıçkırmayı durduramadı.

What should I do to stop hiccups? - Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

hıçkır
make a hiccup
hıçkır
{f} hiccough

What should I do to stop hiccoughs? - Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

hıçkır
{f} sobbing

I heard them sobbing. - Hıçkırarak ağladıklarını duydum.

Tom was sobbing uncontrollably. - Tom kontrolsüz bir biçimde hıçkırıyordu.

hıçkırmak
have the hiccoughs
hıçkırmak
sob
hıçkırmak
have the hiccups
hıçkırmak
to hiccup, hiccough; to sob
hıçkırmak
hiccough
Турецкий язык - Турецкий язык
Hıçkırmak işi
nuhat
hıçkırmak
Boğazdan hıçkırık sesi çıkarmak
hıçkırmak
İçini çekerek ağlamak
hıçkırma
Избранное