hıçkır

listen to the pronunciation of hıçkır
Турецкий язык - Английский Язык
made a hiccup
{f} sob

She won't stop sobbing. - O hıçkırarak ağlamaktan vazgeçmeyecek.

Tom could hear Mary sobbing in the next room. - Tom Mary'nin bitişik odada hıçkırarak ağladığını duyabiliyordu.

{f} hiccup

My hiccups won't stop at all. - Hıçkırıklarım hiç bitmeyecek.

Imagine that you started to hiccup and couldn't stop. - Hıçkırmaya başladığını ve onu durduramadığını hayal et.

make a hiccup
{f} hiccough

What should I do to stop hiccoughs? - Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

{f} sobbing

Tom could hear Mary sobbing in the next room. - Tom Mary'nin bitişik odada hıçkırarak ağladığını duyabiliyordu.

I could hear her sobbing in her bedroom. - Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.

hıçkır
Избранное