to make a shot, especially with great speed

listen to the pronunciation of to make a shot, especially with great speed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to make a shot, especially with great speed в Английский Язык Турецкий язык словарь

bullet
mermi

Jackson doktorun derhal kesip mermiyi çıkarmasını istedi. - Jackson asked the doctor to cut out the bullet at once.

Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk. - We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.

bullet
{i} kurşun

Doktorlar, kurşunu çıkarmaya korkuyorlardı. - Doctors were afraid to remove the bullet.

Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı. - A doctor tried to remove the bullet from the president's head.

bullet
(Askeri) FİŞEK MERMİSİ, ÇEKİRDEK: Bir piyade tüfeği veya hafif ateşli silahlarda kullanılan kurşun, çelik veya diğer bir maddeden mamul, şekillendirilmiş cisim
bullet
(Bilgisayar) madde işareti
bullet
(Bilgisayar) imleme
bullet
(Askeri) çekirdek
bullet
(Bilgisayar) m imi
bullet
(Askeri) fişek mermisi
bullet
im
bullet
(ALT+0149) Mermi imi
bullet
küçükbulletproofkurşun geçmez
bullet
madde imi
Английский Язык - Английский Язык
bullet

He bulleted a header for his first score of the season.

to make a shot, especially with great speed

    Расстановка переносов

    to make a shot, es·pe·cial·ly with great speed

    Произношение

Избранное