god willing: see god

listen to the pronunciation of god willing: see god
Английский Язык - Турецкий язык

Определение god willing: see god в Английский Язык Турецкий язык словарь

willing
{s} istekli

Ben teklifinizi almaya istekliyim. - I am willing to take your offer.

Riski almaya istekli olduğunuzu varsayıyorum. - I assume you are willing to take the risk.

willing
gönüllü

Tom bir şey denemek için gönüllü. - Tom is willing to try anything.

Benim için herhangi bir şeyi yapmaya gönüllü. - She is willing to do anything for me.

willing
gönülden gelen
willing
rıza gösteren
willing
gönlü olmak
willing
içten gelen
willing
{f} iste

O,o kediye bakmak için istekliydi. - He was willing to care for that cat.

Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin. - If anyone is not willing to work, then he is not to eat, either.

willing
istekli hazır
willing
{s} 1. rıza gösteren; istekli; hevesli: He was a very willing accomplice. Suç ortağı olmaya dünden razıydı. She was a willing source of
willing
{s} gönülden
willing
{s} hazır

Ev ödevinizde size yardım etmeye hazırım. - I am willing to help you with your work.

Eğer yapmamı istiyorsan, sana yardım etmeye hazırım. - I'm willing to help you if you want me to.

willing
willinglyisteyerek
willing
içten
willing
{s} razı

Onu yapmak için dünden razı olurdum. - I would be more than willing to do that.

Onu hala bedava yapmaya razıyım. - I'm still willing to do that for free.

willing
{s} candan
willing
rıza gösteren; istekli; hevesli: He was a very willing accomplice. Suç ortağı olmaya dünden razıydı. She was a willing source of
willing
gönüllülük
Английский Язык - Английский Язык
willing
god willing: see god
Избранное