girmemek

listen to the pronunciation of girmemek
Турецкий язык - Английский Язык
(neg. form of girmek ) not to keep out
keep out
gir
come in

She beckoned me to come in. - O bana içeri girmem için işaret etti.

We didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

gir
(Bilgisayar) sign in
gir
(Bilgisayar) retype
gir
incur
gir
got into

Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car. - Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.

Tom got into bed and turned off the light. - Tom yatağa girdi ve ışığı kapattı.

gir
get into

Tom tried to get into the locked room. - Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

Does Tom get into the city very often? - Tom çok sık şehre girer mi?

gir
fallen under
gir
{f} enter

Knock on the door before entering the room. - Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.

This ticket allows two people to enter. - Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

gir
gone into
gir
fell under
gir
fall under
gir
go into

Tom wanted to go into politics. - Tom siyasete girmek istedi.

I saw Jane go into her classroom with a smile. - Jane'nin tebessümle sınıfana girdiğini gördüm.

gir
went into
borca girmemek
pay one's way
gözüne uyku girmemek
not to sleep a wink
gözüne uyku girmemek
to lay awake
gözüne uyku girmemek
be unable to sleep
gözüne uyku girmemek
not to get a wink of sleep
riske girmemek
to play (it) safe
riske girmemek
take no chances
riske girmemek
play it safe
savaşa girmemek için taviz verme yanlısı
appeaser
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение girmemek в Турецкий язык Турецкий язык словарь

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir