gir

listen to the pronunciation of gir
Турецкий язык - Английский Язык
come in

I didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

We didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

(Bilgisayar) sign in
(Bilgisayar) retype
incur
got into

He got into this school in September last year. - Geçen yıl eylül ayında bu okula girdi.

Would you mind telling me how you got into my office? - Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?

get into

Tom tried to get into the locked room. - Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

Tom studied hard so he could get into college. - Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.

fallen under
{f} enter

This ticket allows two people to enter. - Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

One hundred and fifty people entered the marathon race. - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

gone into
fell under
fall under
go into

Let's not go into details. - Ayrıntıya girmeyelim.

Tom wanted to go into politics. - Tom siyasete girmek istedi.

went into
Gir tuşu
Enter key
gir-çık belgesi
triptyque, tryptique, tryptyque
metin gir
(Bilgisayar) enter text
metni gir
(Bilgisayar) enter text
sıraya gir
get into the line
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение gir в Турецкий язык Турецкий язык словарь

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
DÂR Ü GİR
(Osmanlı Dönemi) Kavga, savaş, muharebe, harp, ceng
gir
Избранное