girmemek

listen to the pronunciation of girmemek
التركية - الإنجليزية
(neg. form of girmek ) not to keep out
keep out
gir
come in

I didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

We didn't hear you come in. - İçeri girdiğini duymadım.

gir
(Bilgisayar) sign in
gir
(Bilgisayar) retype
gir
incur
gir
got into

Would you mind telling me how you got into my office? - Sakıncası yoksa ofisime nasıl girdiğini bana söyler misin?

Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car. - Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.

gir
get into

Does Tom get into the city very often? - Tom çok sık şehre girer mi?

Tom studied hard so he could get into college. - Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.

gir
fallen under
gir
{f} enter

Knock on the door before entering the room. - Odaya girmeden önce kapıyı tıklat.

One hundred and fifty people entered the marathon race. - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

gir
gone into
gir
fell under
gir
fall under
gir
go into

I saw Jane go into her classroom with a smile. - Jane'nin tebessümle sınıfana girdiğini gördüm.

The system will go into operation in a short time. - Sistem kısa bir süre içinde hizmete girecek.

gir
went into
borca girmemek
pay one's way
gözüne uyku girmemek
not to sleep a wink
gözüne uyku girmemek
to lay awake
gözüne uyku girmemek
be unable to sleep
gözüne uyku girmemek
not to get a wink of sleep
riske girmemek
to play (it) safe
riske girmemek
take no chances
riske girmemek
play it safe
savaşa girmemek için taviz verme yanlısı
appeaser
التركية - التركية

تعريف girmemek في التركية التركية القاموس.

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir
girmemek
المفضلات