Devrimin kendi yasaları vardır.
- Die Revolution hat ihre eigenen Gesetze.
Federal meclis bugün yeni bir yasayı benimsedi.
- Der Bundestag hat heute ein neues Gesetz verabschiedet.
O, üniversitede hukuk eğitimi alıyor.
- He is studying law at the university.
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
- Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
Yeni vergi kanunu boşluklarla dolu.
- The new tax law is full of loopholes.
Bu yeni kanunun, özgürlüğünü kısıtlayacağını hissediyor.
- He feels this new law will restrict his freedom.
Araba sürerken trafik kurallarına uymamız gerekiyor.
- You should obey the traffic laws when you drive.
Her şey doğanın kurallarına tabidir.
- Everything is subject to the laws of nature.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
- Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
- Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
Avukat davaya başvurmaya karar verdi.
- The lawyer decided to appeal the case.
Avukatlar davaları kazandıklarında çok miktarda dolar kazanırlar.
- Lawyers make mega bucks when they win cases.
You must observe the law.
- Man muss sich an das Gesetz halten.
A good citizen obeys the laws.
- Ein guter Bürger folgt dem Gesetz.
Newton and Einstein understood the law of gravitation in very different ways.
The law will be effective from the 1st of April.
- Das Gesetz wird am ersten April in Kraft treten.
You must observe the law.
- Du musst das Gesetz befolgen.