When I die, I want to be buried here.
- Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
Tom wanted to be buried beside his dogs.
- Tom köpeklerinin yanına gömülmek istiyordu.
Tom says that he wants to be buried here.
- Tom burada gömülmek istediğini söylüyor.
When I die, I want to be buried here.
- Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.
- Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
Muslims bury their dead in graves.
- Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.
- Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
Who buried the gold bars here?
- Buraya altın barlarını kim gömdü.