frankly.

listen to the pronunciation of frankly.
Английский Язык - Турецкий язык
açıkça

Açıkçası, onun konuşmaları her zaman sıkıcı. - Frankly speaking, his speeches are always dull.

Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri. - Frankly speaking, he is untrustworthy.

samimi olarak

O, samimi olarak suçunu itiraf etti. - She frankly admitted her guilt.

Biz oldukça samimi olarak konuştuk. - We talked quite frankly.

açıkçası

Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu. - Frankly, I didn't have the confidence to ask Mary to have lunch with me.

Açıkçası, bir hata yaptın. - Frankly speaking, you made a mistake.

z. açıkça
içtenlikle
dürüstçe

Dürüstçe konuşmak gerekirse, o Grand Prix'de Vettel bir çaylak gibi sürüyordu. - Frankly speaking, in that GP Vettel was driving like a rookie.

Dürüstçe konuşmanı istiyorum. - I want you to speak frankly.

honestly
valla
frankly
açık açık
frankly
açık söylemek gerekirse
frankly
işin doğrusu
honestly
vallahi
honestly
hilesizce
honestly
açık alınla
frankly
dobra dobra
frankly
samimi

Biz oldukça samimi olarak konuştuk. - We talked quite frankly.

O, samimi olarak suçunu itiraf etti. - She frankly admitted her guilt.

honestly
doğruyu söylemek gerekirse

Son zamanlarda o öğrenci sınıf disiplinini bozuyor. Doğruyu söylemek gerekirse bu benim canımı sıkmaya başladı. - Lately that student has been disruptive in class. Honestly it's beginning to worry me.

honestly
aslında

Dünyanın İncilin söylediğinden çok daha yaşlı olduğunu düşünüyorum fakat aslında etrafa baktığımda o çok daha genç görünüyor! - I think the world is much older than the Bible tells us, but honestly, when I look around — it looks much younger!

Aslında ben de gitmek istiyorum. - Honestly, I would also like to go.

honestly
dürüstçe

Hiç evlenmek istemediğini bana dürüstçe söylüyor musun? - Are you honestly telling me you never want to get married?

Dürüstçe yanıtlamalısın. - You must answer honestly.

honestly
gerçekten

Doğrusu, seni gerçekten seviyorum. - Honestly, I really like you.

Tom'un hiç Fransızca bilmediğini gerçekten bilmiyordum. - I honestly didn't know that Tom didn't know any French.

frankly
açık sözlü bir şekilde
frankly
doğrusu

Doğrusu, canım, vız gelir tırıs gider. - Frankly, my dear, I don't give a damn.

honestly
mertçe
honestly
gerçekten/dürüstçe
honestly
dürüst olarak

Ben buna dürüst olarak inanıyorum. - I honestly believe this.

Dürüst olarak, onun ben olmadığını söyleyebilirim. - I can honestly say it wasn't me.

honestly
doğrusu

Doğrusu hiçbir fikrim yok. - I honestly have no idea.

Doğrusu, her gün oraya arabayla gitmenin taşınmaktan daha iyi olduğunu düşünüyorum. - Honestly, I would think driving there daily is better than moving.

honestly
sahiden

Tom'un gerçeği söylediğine sahiden inanıyor musun? - Do you honestly believe Tom is telling the truth?

simply
sırf
simply
açık ve samimi bir şekilde
Английский Язык - Английский Язык
honestly

Honestly, I didn't believe a word she said.

simply

Simply, he just fired you.

truthfully

Truthfully, I didn't suspect a thing.

In truth, to tell the truth

Frankly, my dear, I don't give a damn.

{a} liberally, freely, without reserve
(used as intensives reflecting the speaker's attitude) it is sincerely the case that; "honestly, I don't believe it"; "candidly, I think she doesn't have a conscience"; "frankly, my dear, I don't give a damn"
In a frank manner; freely
honestly, openly, sincerely, straightforwardly
in a frank, open or (too) honest manner
emphasis You use frankly when you are expressing an opinion or feeling to emphasize that you mean what you are saying, especially when the person you are speaking to may not like it. `You don't give a damn about my feelings, do you.' --- `Quite frankly, I don't.' Frankly, Thomas, this question of your loan is beginning to worry me see also frank
frankly.

    Расстановка переносов

    frank·ly

    Видео

    ... I think it's not just an economic issue. I think it's a moral issue. I think it's, frankly, ...
    ... But frankly, if you take a look at the Samsung 10-inch ...
Избранное