Английский Язык - Турецкий язык
Определение fortdauernd в Английский Язык Турецкий язык словарь
- continuous
- devamlı
Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor.
-The consumerist society contributes to a continuous increase in the amount of household waste.
- continuous
- {s} sürekli
Kuzey rüzgarı bütün gün sürekli esti.
-The north wind blew continuously all day.
Yaşamanın maliyeti sürekli yükseliyor.
-The cost of living is going up continuously.
- continuing
- (Bilgisayar) içeren
- continuous
- {s} aralıksız
Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı.
-It rained continuously for three days.
- continuous
- (Bilgisayar) sürekli yazıcı
- continuing
- {f} devam et
Bu konuşmaya devam etmenin amacı olmadığını anlıyorum.
-I see no point in continuing this conversation.
Hikayeye devam etmeden önce Tom bir an durdu.
-Tom paused for a moment before continuing with the story.
- continuing
- müdevver
- continuing
- (sıfat) devam eden
- continuing
- {s} devam eden
- continuous
- continuously mütemadiyen
- continuous
- (Tıp) Devamlı, fasılasız
- continuous
- {s} devam eden
- continuous
- aynı sayfa
- continuous
- (printer) sürekli (yazıcı)
- continuous
- {s} zincirleme
Связанные Термины
Немецкий Язык - Английский Язык
Определение fortdauernd в Немецкий Язык Английский Язык словарь
- enduring
- continuing to exist
- persisting
- continuous
- remaining in existence
- surviving
- subsisting
- continuing
- remaining
- lasting