Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu.
- Americans simply had no desire to fight.
Düşmanla savaşmak için güçlerini birleştirdiler.
- They combined forces to fight the enemy.
Onlar dövüşmeyi reddetti.
- They refused to fight.
Tom seninle dövüşmeyecek kadar akıllıdır.
- Tom knows better than to fight with you.
Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.
- This is like fighting someone with one arm tied behind your back.
Tom seninle dövüşmek zorunda kalmak istemiyor.
- Tom doesn't want to have to fight you.
Kavga etmek benim tarzım değildir.
- Fighting isn't my style.
Tom kavga etmekten hoşlanmaz.
- Tom doesn't like fighting.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.
- George was describing a 30 pound bass he'd caught recently after fighting it for three hours.
Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.
- The fight resulted in several arrests.
Sınır kavgaları yaygındı.
- Border fights were common.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
- He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.
Ben sonuna kadar mücadeleye niyet ediyorum.
- I intend on fighting till the end.
Döğüşmekten başka seçeneğimiz yoktu.
- We had no alternative but to fight.
Sizinle döğüşmekten usandım.
- I'm tired of fighting with you.
Mark Twain tarafından söylenmiş sevdiğim sözlerden biri Döğüşte köpeğin büyüklüğü önemli değil, köpekteki döğüşün büyüklüğü önemlidir.
- One of my favorite quotes by Mark Twain is, It's not the size of the dog in the fight, it's the size of the fight in the dog.
Tom döğüştüğü için okuldan atıldı.
- Tom was expelled from school for fighting.
Amerikalıların sadece savaşmak için herhangi bir arzusu yoktu.
- Americans simply had no desire to fight.
Farragut, New Orleans'ı savaş olmadan ele geçirdi.
- Farragut captured New Orleans without a fight.
Ben kendi savaşımı veriyorum.
- I fight my own battles.
Tom mücadele etmek için hazırdır.
- Tom is ready for a fight.
Tom mücadele etmek için hazırdır.
- Tom is ready to fight.
... the American people believe that. I will fight for oil, coal and natural gas. And the proof, ...
... to fight for our privacy, or we'll lose it. ...