dwell on

listen to the pronunciation of dwell on
Английский Язык - Турецкий язык
(Fiili Deyim ) uzerinde durmak , uzun uzun düşünmek yada söz etmek
üzerinde durmak
bir konu üzerinde durmak
üstelemek
üzerinde durmak (bir konu)
üzerinde kafa patlatmak
çok düşünmek
üzerinde dur

Tom pozitif üzerinde odaklanır ve negatif üzerinde durmaz. - Tom focuses on the positive and doesn't dwell on the negative.

Geçmiş hatalarının üzerinde durma! - Don't dwell on your past mistakes!

Dwell on something: bir konu üzerinde durmak
uzatarak söylemek
(deyim) dwell on sth. bir konu uzerinde durmak
delay
ertelemek

O, işini kaybettiği için eğitimini ertelemek zorunda kalacak. - She'll have to delay her education because she lost her job.

delay
geciktirmek

Fadıl nikahı geciktirmek için başka bir mazeret buldu. - Fadil found another excuse to delay the wedding.

delay
gecikmek
delay
gecikme

Başka gecikmelerden kaçınmalıyız. - We need to avoid any further delays.

Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir. - It's necessary to discuss the problem without delay.

delay
{i} gecikme, geç kalma
delay
yubatmak
delay
yubanmak
delay
geciktir/ertele
delay
(fiil) geciktirmek, ertelemek, gecikmek, geç kalmak; oyalamak, oyalanmak, alıkoymak, savsaklamak
delay
{f} oyalamak
delay
{f} geciktir

Hava yarışın başlamasını geciktirecek. - The weather will delay the start of the race.

Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek. - Possibly, the accident will delay his arrival.

delay
(Askeri) GECİKME: Ateş gemisinden, gözetleyici ve tespit ediciye talep edilen ateş isteğinin hemen yerine getirilemeyeceğine dair rapor. Bunu, normalde tahmini bir gecikme süresi takip eder
delay
{f} savsaklamak
delay
{f} ertelemek, sonraya bırakmak
delay
muhlet
delay
maniolmak
delay
{f} oyalanmak
delay
(Askeri) (RADAR) GECİKTİRME: Bir bütünün belirli parçalarını seçmek için kullanılan zaman esasının başlangıcının elektronik geciktirilmesi
delay
{i} tecil
Английский Язык - Английский Язык
To continue to think or talk about (something or someone)

I constantly dwell on my girlfriend, Elizabeth.

delay
harp on, linger over an idea, keep the attention directed on; be obsessed with
dwell on
Избранное