dolayısı

listen to the pronunciation of dolayısı
Турецкий язык - Английский Язык

Определение dolayısı в Турецкий язык Английский Язык словарь

dolayı
because

She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood. - O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.

He was late because of the snow. - O, kardan dolayı geç kaldı.

dolayısı ile
because of
dolayı
due to

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.

dolayı
out of

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.

Tom was unable to talk Mary out of marrying John. - Tom John'un evliliğinden dolayı Mary ile konuşamadı.

dolayı
for

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon. - Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.

dolayı
seeing

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather. - Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

dolayı
{e} from

We all shuddered from the great shock. - Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.

He was absent from school on account of illness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
since

Since he's busy, he can't meet you. - Meşgul olduğundan dolayı, seni karşılayamaz.

I'm pretty hungry since I haven't eaten since early this morning. - Bu sabah erken saatlerden beri yemek yemediğimden dolayı oldukça açım.

dolayı
because of

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

We can't sleep because of the noise. - Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.

dolayı
by virtue of

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
owing to

She was absent from school owing to sickness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
because of, on account of, due to
dolayı
inasmuch as
dolayı
because of, on account of, due to, owing to
dolayı
surroundings
dolayı
on account of

I was late on account of an accident. - Kazadan dolayı geç kaldım.

I was late for school on account of an accident. - Ben bir kazadan dolayı okula geç kaldım.

dolayı
whereat
dolayı
virtue

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
due

Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon. - Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение dolayısı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Dolayı
(Osmanlı Dönemi) MÜTERETTİB
dolayı
Dolay, çevre
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle
dolayı
Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar."- M. Ş. Esendal
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle: "Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı."- R. H. Karay. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak