Offshore drilling costs are rising.
- Denizde sondaj masrafları artıyor.
Many men died at sea.
- Birçok erkek denizde öldü.
Last year, he spent three months at sea.
- Geçen yıl, o, denizde üç ay geçirdi.
Aren’t they on the sea during the night?
- Geceleyin denizde değiller miydi?
We used to go to the seaside on holiday.
- Tatilde deniz kenarına giderdik.
Tom Jackson was an American naval officer and painter.
- Tom Jackson, Amerikalı bir deniz subayı ve ressamdı.
He was head of America's Naval War College.
- O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
Do you have deep sea phobia?
- Derin deniz fobisine sahip misin?
Tom is a deep-sea diver.
- Tom derin deniz dalgıcıdır.
Layla couldn't drink seawater.
- Leyla deniz suyu içemedi.
Drinking seawater can be deadly to humans.
- Deniz suyu içmek insanlar için ölümcül olabilir.
The sky is blue, the sea is also blue. The sky and the sea are blue.
- Gökyüzü mavidir, deniz de mavidir. Gökyüzü ve deniz mavidir.
The blue sky is reflected in the sea.
- Mavi gök, denize yansıyor.
The blue whale is the largest marine mammal, and the largest mammal on earth.
- Mavi balina en büyük deniz memelisi olup, dünyadaki de en büyük memelidir.
The earthquake created a tremendous sea wave.
- Deprem büyük bir deniz dalgası yarattı.
Warmer waters harm coral reefs and alter the distribution, abundance, and productivity of many marine species.
- Isıtıcı sular, mercan resiflerine zarar verir ve birçok deniz türünün verimini, bolluğunu ve üretkenliğini değiştirir.
He's a marine biologist.
- O bir deniz biyoloğu.
Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish.
- Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.
He was carried by the waves away from the shore and out to sea.
- Dalgalar tarafından kıyıdan denize doğru sürüklendi.
They went to the maritime museum.
- Onlar denizcilik müzesine gitti.
The treasure was buried in the deepest of the sea.
- Hazine, denizin derinliklerine gömüldü.
Very little is known about the deep sea.
- Derin deniz hakkında çok az şey biliniyor.
He was carried by the waves away from the shore and out to sea.
- Dalgalar tarafından kıyıdan denize doğru sürüklendi.
The blue whale is the largest marine mammal, and the largest mammal on earth.
- Mavi balina en büyük deniz memelisi olup, dünyadaki de en büyük memelidir.
He reached the blue sea.
- O, mavi denize ulaştı.
Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.
- Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.
Many moons ago, I was a seaman.
- Çok uzun zaman önce ben bir denizciydim.
Sami became an accomplished seaman.
- Sami başarılı bir denizci oldu.
Tom considered Maria to be the most beautiful mermaid he had ever seen.
- Tom, Maria'yı şimdiye kadar gördüğü en güzel deniz kızı olarak kabul ediyordu.