bother, harass; annoy, pester

listen to the pronunciation of bother, harass; annoy, pester
Английский Язык - Турецкий язык
taciz, taciz, rahatsız eden, rahatsız
plague
veba

Her nedense, Hindistan'dan döndüğümden beri insanlar benden bir veba gibi kaçıyorlar. - For some reason, people have been avoiding me like the plague ever since I got back from India.

Eğer insanlara biraz daha saygılı davranmaya başlamazsan, insanlar senden vebalı gibi kaçınmaya başlayabilir. - If you don't start treating people with a little more respect, people may start avoiding you like the plague.

plague
{i} felâket

Kimse, öldürücü bir salgın gibi dünya çapında bir felaketi önemsememezlik edemez. - One can't discount a global disaster like a virulent plague.

plague
salgın hastalık

Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü. - Thousands of people died during the plague.

plague
askıntı olmak
plague
asıntı olmak
plague
başının etini yemek
plague
{i} baş belası
plague
öldürücü salgın hastalık
plague
musibet
plague
{f} rahatsız et
plague
istila
plague
belâ musibet
plague
rahatsız etmek
plague
{i} dert
plague
{f} eziyet
plague
(isim) veba, belâ, felâket, dert
plague
dili baş belâsı
plague
{f} (dert) (birini) rahatsız etmek
plague
musi
Английский Язык - Английский Язык
{f} plague
bother, harass; annoy, pester
Избранное