belirler

listen to the pronunciation of belirler
Турецкий язык - Английский Язык
specifies
third-person singular of specify
belirle
{f} determined

One's lifestyle is largely determined by money. - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.

The lawyer determined his course of action. - Avukat eylemin rotasını belirledi.

belir
(Bilgisayar) appear

Scarcely had the rain stopped before a rainbow appeared. - Bir gökkuşağı belirmeden önce, hemen hemen yağmur durmuştu.

A form appeared in the darkness. - Karanlıkta bir şekil belirdi.

belir
appearing
belirle
(Bilgisayar) specs
belirle
(Bilgisayar) set

I set some goals for myself. - Ben kendim için bazı hedefler belirledim.

A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident. - Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu.

belirle
(Bilgisayar) identify

Can you identify which coat is yours? - Hangi ceketin seninki olduğunu belirleyebilir misin?

Can you identify the problem areas? - Sorunlu alanları belirleyebilir misiniz?

belir
spring up
belirle
{f} determining

What was the determining factor in this case? - Bu durumda belirleyici faktör neydi?

belirle
stake out
belirle
determine

One's lifestyle is largely determined by money. - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.

Our lives are determined by our environment. - Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.

belirle
appointing
belirler
Избранное