being in a natural state

listen to the pronunciation of being in a natural state
Английский Язык - Турецкий язык

Определение being in a natural state в Английский Язык Турецкий язык словарь

crude
ham

Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir. - This is a crude material imported from Malaysia.

Gemiye ham petrol yüklüyorlar. - They're loading crude oil onto the ship.

crude
{s} basit

Mike kütüklerden basit bir masa yaptı. - Mike made a crude table out of logs.

Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi. - Tom said something crude about the way Mary was dressed.

crude
çiğ kaçmak
crude
inceliksiz
crude
arıtılmamış
crude
üstünkörü yapılmış
crude
işlenmemiş
crude
kaba

Babamın varlığında kaba şakalar yapma. - Don't tell crude jokes in the presence of my father.

Onun kaba davranışı tarafından rencide edildim. - I was offended by her crude manners.

crude
iyi yapılmamış
crude
{s} cırlak (renk)
crude
{s} nezaketsiz

Onun nezaketsiz şakaları Jane'i kızdırdı. - His crude jokes made Jane angry.

Onun yanıtı nezaketsizdi. - His answer was crude.

crude
{i} ham petrol

Ham petrol fiyatı düşmektedir. - Crude oil has been falling in price.

Gemiye ham petrol yüklüyorlar. - They're loading crude oil onto the ship.

crude
{s} derme çatma, üstünkörü yapılmış
crude
incelik ve zarafetten yoksun
crude
(sıfat) ham, işlenmemiş; kaba, nezaketsiz, ilkel; basit; yavan; cırlak (renk)
crude
ham petrol crudely kabaca
crude
kaba/ham
Английский Язык - Английский Язык
crude
being in a natural state

    Расстановка переносов

    be·ing in a na·tu·ral state

    Турецкое произношение

    biîng în ı näçrıl steyt

    Произношение

    /ˈbēəɴɢ ən ə ˈnaʧrəl ˈstāt/ /ˈbiːɪŋ ɪn ə ˈnæʧrəl ˈsteɪt/
Избранное