I lent him what little money I had.
- Sahip olduğum az miktarda parayı ona ödünç verdim.
I gave her what little money I had with me.
- Üzerimdeki az miktarda parayı ona verdim.
He's just gone on leave.
- O az önce izinli gitti.
I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
- Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
Paul telephoned just now.
- Paul az önce telefon etti.
Your boyfriend got tired of waiting for you and left just now.
- Erkek arkadaşın seni beklemekten usandı ve şimdi az önce gitti.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
The beautiful color of the sky soon faded away.
- Gökyüzünün harika rengi az sonra yok oldu.
A few years ago, our room had little furniture in it.
- Birkaç yıl önce, bizim odanın içinde az miktarda mobilya vardı.
They should be finished shortly.
- Onlar az sonra hazır olmalı.
Tom arrived shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten az sonra geldi.
He would be paid a small amount of money.
- Az miktarda para ödenirdi.
A small amount of brandy is added to the whipped cream.
- Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.
Tom arrived shortly after Mary left.
- Tom Mary gittikten az sonra geldi.
Tom arrived shortly after Mary did.
- Tom Mary geldikten az sonra geldi.
I am planning to book my flights to Berlin soon after.
- Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
I had little time to prepare the speech.
- Konuşmaya hazırlanmak için çok az zamanım vardı.
I had so little time that I had to eat lunch in a hurry.
- O kadar az zamanım vardı ki öğle yemeğini aceleyle yemek zorunda kaldım.
We've only just begun.
- Sadece az önce başladık.
I have only just begun.
- Daha az önce başladım.